İSTANBUL





İSTANBUL !!


İstanbul’la ilişkim, bir erkeğe duyulan tutkulu ve karşılıksız aşk gibi…. Hani çok seversin, tüm kalbinle bağlanırsın, ama aldatılırsın, görmezden gelirsin, yalan söylediğini bilirsin, inanmak istersin ya işte öyle…. Hani sana zarar verir, uzaklaşırsın, başkalarıyla avunmaya çalışırsın, olmaz, yapamazsın, geri dönersin…. Her türlü yorgunluğuna, yıpratmasına, üzmesine, karmaşıklığına rağmen vazgeçemezsin ya, işte öyle… hani şikayet edersin, ilişkin artık değişmiştir,  eski halinizi  ararsın, beraberken bile yalnızsındır, mutsuzsundur ama onun seni bırakmasını beklersin adeta, sesini duyduğunda, yüzünü gördüğünde kalbin çarpar ya… işte öyle… hani her gün karar verirsin bitti, ayrılıyorum diye, hani miyadı doldu dersin de tamamen bitiremezsin ya, hani hastalıklı hale gelmiştir artık, kendinden de, etrafından da utanırsın da yine de kalbinden atamazsın ya, işte öyle bir ilişki… nedir beni bu kadar bu şehre bağlayan??

Sevdiklerim mi? Anılarım mı? Yaşanmışlıklarım mı? Burada doğup, büyümem mi??? Bilemiyorum, her gittiğim şehirde, kasabada ondan bir parça buluyorum, benzetiyorum, ama tamamen yerine koyamıyorum, özlüyorum. Eğer özlemekse sevmenin kriteri, ben hala onu seviyorum. Her olumsuzluğa, üzüntüye, yabancılaşmaya rağmen kendimi buraya ait hissediyorum, sokaklarında yürümek, vapurdan martıları seyretmek, deniz kenarında çay içmek, kış akşamları sinema, tiyatro çıkışı telaşla eve dönmek, açık hava konserlerindeki ortamı solumak, sevdiğim şarkıları sevdiklerimle dinlemek, saatlerce dükkanlarda vitrinleri seyretmek, henüz keşfetmediğim yerlerinin olduğunu bilmek, müzelere, sergilere gitmek beni hala mutlu ediyor. Yürüdüğüm her sokak, her cadde, pek çok semt anılarımla dolu, kendi çocukluğum, çocuklarımın çocukluğu,  arkadaşlarım, ailem, sevdiklerimle paylaştığım anlarla dolu. İç içe geçen duygularım beni galiba buraya bağlayan J

Bana göre dünyanın en özel şehrini kendime benzetiyorumdur belki de, hem çok enerjik hem de derin duygularla yaşıyor hayatı, bir tarafı hep hüzünlü.

İstanbul başlı başına turistik gezi… her gün bir semtine gitsen, yeni yeni sokaklar keşfetsen, kaç yılda bitirirsin kim bilir??? Henüz hala bozulmamış, yıkılmamış binaları, ortadan kaldırılmamış gelenekleri varken gelin hiç olmazsa haftada bir günü İstanbul’a ayıralım, burada yaşamıyorsak da yılın birkaç günü İstanbul’a gelme bahanesi yaratalım.







You Might Also Like

0 yorum

Mesajınız için teşekkürler...

Flickr Images

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı