KİMSE SENİ ANLAMIYOR !
Kendinizi karşınızdakine anlatamadığınız zamanlar olur mu?
Ya da sizi anlamadIğını veya yanlış anladığını hissettiğiniz?
Benim sık sık olur. Tam da karmaşa ortamı yaşadığımız, zaten
hiç anlamadığımız, anlaşılamadığımız bu dönemde son okuduğum kitap tam bir
başucu, başvuru kitabı.
Çevirisini kuzenim yaptığı için satın alıp, okuduğum bu
kitap bana kendimle yüzleşme fırsatı verdi, yanlış anlaşıldığım durumları
gözden geçirmeme sebep oldu. Aynaya baktım bir nevi..
Kitabın yazarı bir sosyal psikolog, bu yüzden kitapçı
raflarında çok bulunan kişisel gelişim kitaplarından farklı, bilimsel boyutta
anlatılmış, bilimsel terimler ve araştırmalara dayanarak yazılmış.
Yazar ilginç hikayelerden örnekler vererek anlatıyor. Sorunu
nasıl çözeceğimizi de açık ve anlaşılır tarzda paylaşıyor.
İletişim karşılıklı, tek taraflı olmuyor, karşınızdakinin de
sizi anlamak istemesi, dinlemesi, yargılamadan savunmaya geçmeden ilişki
kurması gerekiyor. Eğer sizin de böyle meseleniz varsa, tavsiye ederim.
Ben size kitabın içinden en basit ve aslında kitabı
özetleyebilecek, hakkında bilgi verecek cümleleri seçtim. Tabii anlaşılmak ve
anlamakla ilgili derdim var diyenlere, karşısındakine biraz kafa yormayı
isteyenlere, gerçekten empati yapabilme becerisine sahip olanlara…
“Başkalarını ne kadar anlarsanız, kendinizi o kadar
tanırsınız”
Hiç kimse açık bir kitap değildir. Şöyle gerçekten,
tamamıyla ve yüzde yüz anlaşılır olabilmeniz için başkalarının doğrudan
beyninize girip zihninizi okuyabilmesi gerekir.”
“Eğer çekingen ya da çevresindekilere duygu ve düşüncelerini
pek belli etmeyen türden içine kapanık bir insansanız, insanlar sizin
hakkınızda doğal olarak çekingen ve kapalı bir tip olduğunuz dışında pek az şey
bilecektir. Buradaki tehlikeli nokta, insanların boşlukları kendilerinin
doldurmasıdır. Sizde açık buldukları noktaları, kendileri doğru ya da yanlış
doldurarak sizin tam bir profilinizi –muhtemelen yanlış bir şekilde-
çizeceklerdir”
“İnsanlar sizi “idrak” edebildiklerinde ve size uygun
fırsatları ve desteği sağladıklarında hayat kesinlikle çok daha kolay ve
yaşamaya değer olur”
“Eşler arasında da önemli algı farklılıkları bulunur. Ne
kadar ilginçtir ki; aynı zamanda bu farklılıklar oldukça da baştan
kestirilebilir niteliktedir”
“Davranışlarımız her zaman yoruma tabidir”
“Etrafımızda olup biten o kadar çok şey var ki, görmemiz,
anlamamız ve harekete geçmemiz gereken onca şey arasında tüm dikkatimizi
herkese ve olaya önyargısız olarak vermemiz mümkün olamıyor”
“Sizi gözlemleyenler bilişsel cimrilerdir (siz de
öylesiniz)!”
“Kırk yaşına gelseniz de anne babanızın size hala on iki
yaşındaymışsınız gibi davranmasının temel nedeni öncelik etkisidir. Onların
gözünde siz hala sizi ilk görüp tanıdıkları kişisinizdir –masum, tecrübesiz ve
biraz da enayi-“
“Stereotipler, kafamızda oluşturduğumuz nisan kategorileri
hakkındaki inançlarımızdır ve insanları cinsiyet, ırk, cinsel tercih, etnik
köken, meslek ve sosyoekonomik durum gibi pek çok açıdan sınıflandırırız”
“İnsanları bazen yüz hatlarına göre bile sınıflandırdığımız
olur ve bunun sonuçları ise hayret verici olabilir”
“Hayatımızı kolaylaştırmak için bilinçaltımızla kullandığımız
basit bir varsayım daha vardır: Başkaları da benim gibi düşünüyor ve benim
hissettiklerimi hissediyor”
Ayrıca kötü huylarımız ve hatalarımızın evrensel olduğunu
düşünme eğilimimiz vardır ki bir de bunların oldukça normal şeyler olduğuna
inanırız.”
“Daha yeni tanışıyor olsanız bile bir insanla ilişkiye asla
sıfırdan başlayamazsınız”
“Bir düşünün: Dışa dönük insanlar hep mi dışa dönüktür?”
“.. hiç çekinmeyin, üzgünüm deyin. Bundan ancak daha güzel
şeyler doğar”
“Bir başkasının hakkınızda ilk karar vereceği şey güvenilir
olup olmadığınızdır –kabaca dost musunuz yoksa düşman mı?”
“Atlar her zaman gösterdiklerinden çok daha fazlasını anlar.”
“Güçlü insanlar kendilerini daha güçlü hissettikleri
insanlara karşı sorumluluk duyar.”
“Güç dinamiktir ve sürekli değişir.”
“Özsaygı, insanın kendisiyle ilgili tüm olumlu ve olumsuz
değerlendirmelerinin toplamıdır.”
“Yaş aldıkça ölümlü olduğumuza dair emareler kendini
göstermeye başlar.“
“Yaşlandıkça elimizdekilere daha çok tutunmak ister, bizim
için çok şey ifade eden veya sahip olmak için çok çalıştığımız şeylere daha çok
sarılırız.”
“Biriyle iletişim kurarken kilit nokta, doğru motivasyon dilini
kullanmaktır.”
“Duyarlı olup ihtiyaçlara cevap vermek çocuğun her
mızmızlanmasında ona müsamaha gösterip her istediğini yapmak değildir.”.
“Kaygılı bağlananlar daha önce terk edilme acısını tatmışlardır,
dolayısıyla da bunun tekrar başlarına gelebileceğini gayet iyi bilirler.”
“Bir izlenimi değiştirmek istiyorsanız, kanıtlarınız da bol
olmalıdır.”
“Genelde kendilerinin adil ve önyargısız olduklarını
düşünmek insanların hoşuna gider.”
“Genelde insanlar onlara yapıştırılan etiketlere ayak
uydurmaya gayret ederler.”
“İnsan içinde derin ve temel bir önceden bilme ve kontrol
etme arzusu taşır.”
“Kontrol duygusunun büyük bölümü neler olacağını
kestirebilme yeteneğinden gelir.”
“Romantizm insanların birbirlerini fazla iyi tanımaları
yüzünden ölmez ama ortaklaşa bir şeyler yapacaksak birbirimizi çok çok iyi
tanımamız gerekir”
“Üzerinde biraz daha düşündüğünüzde göreceksiniz ki özür
dileme konusunda genellikle bayağı kötüyüzdür”.
“Siz başkalarını gerçekten anlayamazken onlardan sizi doğru
anlamalarını beklemek pek adil değildir”
“Önyargıların farkına varmak önyargılarımızı azaltmayı ya da
kökünü kurutmayı kolaylaştırır.”
“İnsanlar hakkında karar vermek aceleye gelmez.”.
“Bazen hakkınızda algı oluşturan kişi sizinle ilgili asıl
gerçekleri de görüyor olabilir ve bu durumda at gözlükleriyle dolaşan kişi siz
oluyorsunuz demektir.”.
“İnsanın kendini gerçekten iyi tanıması sandığınızdan da
zordur.”
“İnsanlar karmaşık yaratıklardır ve sözleriyle yaptıkları
belirsizlikle yoğrulmuştur, bulmaca gibi örgüleri yorumlara açıktır.”.
“Eğer ya olduğunuz gibi görünmek ya da görünmek istediğiniz
gibi olmak istiyorsanız, insanlara bu konuda yardım eli uzatmanız gerekecek”.
0 yorum
Mesajınız için teşekkürler...