anasayfa
ayın kadını
AYSEN ARIN
MART 2016 AYIN KADINI
AYSEN ARIN
Kendimi satırlara sığdırabilir miyim? Zor… ekonomi, aşk, aile
çocuk, öğrenciler, sosyal yaşam, projeler vs… hepsi ayrı başlık.
Kısaca özetlemeye çalışayım; hareketli, hayat dolu, çoklu
zeka nedeniyle her şeye ilgi duyan, iyi bir tasarımcı olarak çalışan, bu hale
gelmek için sayılı güzel sanatlar fakültesine binlerce kişi içinden yetenek
sınavıyla giren, paraşüt, voleybol gibi sporlar yapan, sırt çantasını alıp
sadece kendisine güvenerek Londra’da okumaya giden ve orada çalışarak 2 yıl
yaşayan, maceracı, neşeli, insanları koşulsuzca seven ben..
Beni çok seven bir adama güvendim, çocuklarımın babası olur
dedim, film burada koptu. Ya da yeni bir sete geçtim. Çok gençtim o zaman. Onunla
çalıştım, arkasındaki, yanındaki kadın oldum, ilerlettim yuvamızı. İlk kızım
doğduğunda her şey yolundaydı, kısa bir süre sonra ikizlerime hamile kaldım.
Psikoloğa göre eşim 3 çocuğu kaldıramadı, çünkü o sadece beni istiyordu.
Benim zor hikayem bir rüya ile başladı, bir rüya gördüm, o
gece terk etmeye karar verdim bu adamı, 1.5 yaşında kızım, 8 aylık ikiz
gebelik, uzun bir süre ayrılabilmek için mücadele ettim. Doğumdan sonra
kulağıma artık bir yere gidemezsin dedi, 10 çocukla da giderim dedim.
Daha sonra çevre baskısı başladı. 3 çocukla yapamazsın,
boşanma, çocuklar ziyan olur vb… evin içinde şiddetin başladığını fark
edemiyorlardı. Çünkü ben hep gülümsüyordum. Hacizlerin, eve memurların,
polislerin gelmeye başladığı dönem tek bir eşya almadan, çocukların üstü
başındakilerle evden çıktık.
O evden çıkıp, yeni eve geçiş dönemim, boşanma tarihim
kafamda yok… o dönemi silmişim. Bomboş bir evde yeni mücadele başladı. Duvar
resimleriyle başlayan 2.kariyer… Fabrikalardan avans alarak boya malzemesi
alıyordum, iş bitince ödüyordum. Onbin metrekare duvar boyadım. Kolum çok
ağrıyor diye şikayet ettiğim bir gün, kolsuz genç bir çocukla karşılaştım,
sustum ve devam ettim. Çok yalnız ve kırgındım. 3 çift gözün umudu bendim,
direndim. İlk paramla çocukların odasına mobilya aldım. O günlerde süt alamazken,
şimdi dışarıda istedikleri yemeğe götürebiliyorum. Bu arada kendime atölye
açtım. Öğrenciler yetiştirdim.
Şimdi üçü de üniversite okuyor. İyi eğitimli bir sanatçıyım.
Sanatla ilgili eğitmenlik dahil pek çok şey yapıyorum. “Sanat hobidir, evi
geçindiremezsin” diyenlere gülüyorum. Onlara hobiniz doktorluk, avukatlık
olsun, asıl meslek sanattır diyorum.
Hayata dair pişmanlığım yok, verilen rolü yaşıyoruz,
şaşırıyoruz, nasıl durduğumuz önemli, ya bırakıyoruz, ya sarılıyoruz,
seçimlerimiz bizi biz yapan… Öğrendiğim şeyler hayattan, “kalbini dinle,
insanları dinle fakat kararını kendin ver. Korkma, mucizeler ve melekler zaten
eşlik ediyor düştüğünde…”
Öğrencilerime hayal kurmayı, hedef koymamayı öğretiyorum.
Hayaller gerçek olur, hedefler şans…
Benim yolum dikenliydi, pak çok kadın gördüm, ilk dikende
geri dönen. Ben tek tek kopardım, şimdi gül bahçesindeyim.
Sevgiyle kalın…
0 yorum
Mesajınız için teşekkürler...