Hepimizin ortak sorunu, zaman… Üstüne pek çok şey yazılmış,
atasözleri o çağlardan beri hayatımıza yer etmiş. Su gibi geçtiği, her şeyin
ilacı olduğu, en büyük hırsızlığın zaman hırsızlığı olduğu gibi pek çok alanda
kullandığımız ve gerçekten de en çok ihtiyacımız olan şey. Üstelik de internet
çağının bu kadar ilerlediği, teknolojinin bu kadar yaygın kullanıldığı devirde.
Hani derlerdi ya biz küçükken, “gençliğinizin kıymetini bilin” ne kadar
yerindeymiş meğer, ne kadar değerliymiş, zaman nasıl geçiyormuş, hayatta tek
önemli olan buymuş, arkamıza baktığımızda gördüklerimiz, yüzleştiklerimizmiş
meğer…
Yaşanan her şeyin anlamı olduğuna, kaderin de bizim
tercihlerimizle bir arada yaşandığına inanıyorum. Karşımıza çıkan bir yol, ya
da bir kişi var evet bu kader ama seçimimiz tamamen bizim. Uğruna
verdiklerimiz, kaybettiklerimiz, kazandıklarımız hayattaki rolümüzü belirliyor.
Hayata gelme amacımızı…. Mutlaka hayal ettiklerimiz, planlarımız vardır, olması
da doğaldır. Kimimiz buna erişiyor, hedefine ulaşmak için çalışıyor, her yolu
deniyor ve başarıyor, kimimiz hayatı akışına bırakıyor, istiyor ama uğraşmıyor,
bazen oluyor, bazen olmuyor, kimimiz ise uğraşsa da, çalışsa da, mücadele etse
de hedefine varamıyor. Bunu neyle açıklayalım, bir teşhis koyalım mı bilmiyorum,
ama bunun cevabını bilinmeyenler listesine ekleyelim…
Evet “Bilinmeyenler Listesi” var kafamda, kafamızda. Öyle
çok şey var ki, mantık dışı, sorguladığımız, neden dediğimiz, ama
cevaplayamadığımız, cevabını bulamadığımız. İşte tüm bunları bu listeye
ekliyoruz, sonu olmayan, son noktasını koyamadığımız listeye…
Çok klişe belki ama zamanı değerlendirmek, iyi planlamak,
iyi kullanmak başarının; değerini bilmek, anı değerlendirmek, mümkün olduğunca
sevdiklerimiz ve yapmaktan keyif aldığımız işlerle geçirmek ise mutluluğun
sırrı.
Bugün ayın konusuna uygun bir ayın kadını seçmeyi düşündüm..
Zamana meydan okuyan, gerçek bir balık
kadını bu ay size tanıtmak istediğim… dedim ya en yakınlarımdan başlayacağım,
annemden sonra kardeşim Aysen…. Yaşımız çok yakın aslında, küçükken ikiz bile
sanıyorlardı, o zamanlar ikizler daha ilgi çekiyordu galiba, yollarda çevirip
soruyorlardı. Ergenlik döneminde ayrıldık… ben yerimde saydım, o uzadı fiziksel
olarak tamamen farklılaştık. Mart ayı balık burcunundur, balık burcu kadını
genellikle duygusaldır, alıngandır, mesleği sanat olmasa bile ruhu sanatla iç
içedir… iyi biliyorum, yakından tanıdığım balık arkadaşlarım var, ama bir o
kadar da güçlüdür. İşte size derin sularda yüzen, yüzgeçleriyle yaşam
mücadelesi veren bir balık kadınının kendi ağzından hikayesi
0 yorum
Mesajınız için teşekkürler...