anasayfa
ayın kadını
MELEK AKYILDIZ
AYIN KADINI
OCAK 2016
Merhabalar,ruhunuza
bir Melek olarak dokunabilmek niyetiyle yazıyorum hikayemi. Dilerim ki
okuduğunuzda geleceğinize yönelik planlarınızı bir daha düşünür ve kendinizi
çaresizlik duygusundan sıyırıp, kendinize -neden olmasın? sorusunu sorabilir ve
kalbinizden gelen cevapları duyabilirsiniz...
Ben Melek,1971 Almanya da doğmuş, 6 yaşında Türkiye ye gelmiş ve o yaşta olmaya karar verdiği hemşireliği meslek edinmiş göçmen bir ruhum...
Göçmen diyorum çünkü ruhumun daraldığı, yok olduğu, acı çektiği anlarda -daha kötü ne olabilir ki,deyip Yaradana sonsuz bir güvenle yeni bir hayata doğru kanat açtım. Hayat çok iyi bir öğretmen, onun dersini anladığımız da gelişmemizi sağlayan yeni bir konu ile geliyor karşımıza. Hiçbir şey tesadüf değil, mükemmel bir işleyişle devam ediyor ve biz sözlerimiz,düşüncelerimiz ve inançlarımızla ve davranışlarımızla geleceğimizi şekillendiriyoruz.İçinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun o durumla ilgili bakış açınızı,düşüncenizi değiştirdiğinizde o konudaki hissettikleriniz de değişiyor. Örneğin aldatılgımi ilk öğrendiğimde egom " neden ben?" sorusuyla ruhumu acıtırken,ruhum " işte sana hayatını değiştirmek için aradığın fırsat " diyordu.Etraf,ailem,konu komşu, eş dost endişeli,kaygılı, arabulucu tavırları ile beni anlamadıklarını açıkça hissettiriyorlardı.Birkaç dostum haricinde beni gerçekten anlayan,dinleyen yoktu.Rehberimin içimde bir yerlerde olduğunu keşfetmem uzun sürmedi çünkü bedenim verdiğim yanlış kararlarda da doğru kararlarda da bana yol gösteriyordu. Bir karar verdiğimde rahatlama hissediyorsam doğru yolda idim,sıkıntı, uzuntu hatta bedensel tepkiler( baş ağrısı, hazımsızlık, uykusuzluk gibi) veriyordu.İçimdeki sese güvenip tüm kaygıları, nasıl olurları bir kenara bırakıp boşandım.Hayata teslim oldum ve güvendim... Sözlerin sihirli etkisini öğrenmiştim, ağzımızdan, yüreğimizden geçen kelimelere çok dikkat etmeliydim.O günden sonra olumlu düşünmenin, konuşmanın hayatıma nasıl olumlu yönde katkılar yaptığını yaşayarak öğrendim. İşim, çevrem,kazancım herşey olumlu yönde değişti. Sıra büyük konuşmamayı öğrenmeye gelmişti... Bir daha asla evlenmem,birine tekrar güvenemem diyen ben 6. yılda kendimi tekrar gelinlik içinde buldum.Üstelik bu kez işimi, İstanbul'u ve dostlarımı da ardımda bırakarak İzmir'e göç ediyordum.Küçük oğlum önceleri "-evlenirsen ben babamda kalırım, yüzümü göremezsin diye tehdit etti.Kolay değildi ama kararlılığımı anladığında"-kendime ait odam olursa gelirim" diyerek bizimle geldi.Herşey yolunda ve iyi görünüyordu.Ta ki bazı gerçeklerle yüzleşmeye başlayıncaya dek...İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygusu çok önemli. Size bağımlı bir kişi sizi sadece kendine saklamak,herkesten sakınmak istiyor...Kızgınlık ve kıskançlıklarını hassas olduğunuz konular üzerinden size yansıtıyor. Sizin de ona bağımlı olmanız için elinden gelenin hepsini yapıyor. Aslında sizi kaybetmekten korktuğu için böyle davranırken, sizi kendinden uzaklaştırdigını bile farkedemiyor.İşte böyle bir akşamda söylediği bir cümle ile tüm yaşananları, yaşanayacakları değiştirebiliyor. Bizim rızkımızı Allah verir,bazen kulları buna aracı kılar.Biz kimsenin köpeği değiliz, kimse bizim sahibimiz değil... Oynadığımız role durup bakmamız lazım, o rol bize ait değilse, oyunu bırakıp hak ettiğimizi düşündüğümüz rol için harekete geçmeliyiz.Boşanma kararını verdiğimde kenarda beş kuruşum yoktu,düzenli bir gelirim de.Bir Melek geldi beni o kuyudan çıkardı. Bu dünyada yapılan hiçbir şey karşılıksız kalmaz,ne ekersen onu biçersin.Karşılıksız, çıkarsız,sorgusuz iyilikler yapın, o iyilikler dönüp dolaşıp en ihtiyaç duyduğunuz anda sizi bulur.Çevrenize faydalı şeyler yapın ki çevrenizden fayda görün. Birilerine melek olun ki birileri de size melek olabilsin...
Hayata gelişimiz ve gidişimiz kaçınılmaz ancak arasını nasıl dolduracağımız bizim söz,düşünce, çaba ve davranışlarımızda gizli...Sen kendine inanırsan evren senin istediğini yapmaya hazır, yeter ki istediğin şey herkesin hayrına olsun.Sevgi ile olun.
Ben Melek,1971 Almanya da doğmuş, 6 yaşında Türkiye ye gelmiş ve o yaşta olmaya karar verdiği hemşireliği meslek edinmiş göçmen bir ruhum...
Göçmen diyorum çünkü ruhumun daraldığı, yok olduğu, acı çektiği anlarda -daha kötü ne olabilir ki,deyip Yaradana sonsuz bir güvenle yeni bir hayata doğru kanat açtım. Hayat çok iyi bir öğretmen, onun dersini anladığımız da gelişmemizi sağlayan yeni bir konu ile geliyor karşımıza. Hiçbir şey tesadüf değil, mükemmel bir işleyişle devam ediyor ve biz sözlerimiz,düşüncelerimiz ve inançlarımızla ve davranışlarımızla geleceğimizi şekillendiriyoruz.İçinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun o durumla ilgili bakış açınızı,düşüncenizi değiştirdiğinizde o konudaki hissettikleriniz de değişiyor. Örneğin aldatılgımi ilk öğrendiğimde egom " neden ben?" sorusuyla ruhumu acıtırken,ruhum " işte sana hayatını değiştirmek için aradığın fırsat " diyordu.Etraf,ailem,konu komşu, eş dost endişeli,kaygılı, arabulucu tavırları ile beni anlamadıklarını açıkça hissettiriyorlardı.Birkaç dostum haricinde beni gerçekten anlayan,dinleyen yoktu.Rehberimin içimde bir yerlerde olduğunu keşfetmem uzun sürmedi çünkü bedenim verdiğim yanlış kararlarda da doğru kararlarda da bana yol gösteriyordu. Bir karar verdiğimde rahatlama hissediyorsam doğru yolda idim,sıkıntı, uzuntu hatta bedensel tepkiler( baş ağrısı, hazımsızlık, uykusuzluk gibi) veriyordu.İçimdeki sese güvenip tüm kaygıları, nasıl olurları bir kenara bırakıp boşandım.Hayata teslim oldum ve güvendim... Sözlerin sihirli etkisini öğrenmiştim, ağzımızdan, yüreğimizden geçen kelimelere çok dikkat etmeliydim.O günden sonra olumlu düşünmenin, konuşmanın hayatıma nasıl olumlu yönde katkılar yaptığını yaşayarak öğrendim. İşim, çevrem,kazancım herşey olumlu yönde değişti. Sıra büyük konuşmamayı öğrenmeye gelmişti... Bir daha asla evlenmem,birine tekrar güvenemem diyen ben 6. yılda kendimi tekrar gelinlik içinde buldum.Üstelik bu kez işimi, İstanbul'u ve dostlarımı da ardımda bırakarak İzmir'e göç ediyordum.Küçük oğlum önceleri "-evlenirsen ben babamda kalırım, yüzümü göremezsin diye tehdit etti.Kolay değildi ama kararlılığımı anladığında"-kendime ait odam olursa gelirim" diyerek bizimle geldi.Herşey yolunda ve iyi görünüyordu.Ta ki bazı gerçeklerle yüzleşmeye başlayıncaya dek...İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygusu çok önemli. Size bağımlı bir kişi sizi sadece kendine saklamak,herkesten sakınmak istiyor...Kızgınlık ve kıskançlıklarını hassas olduğunuz konular üzerinden size yansıtıyor. Sizin de ona bağımlı olmanız için elinden gelenin hepsini yapıyor. Aslında sizi kaybetmekten korktuğu için böyle davranırken, sizi kendinden uzaklaştırdigını bile farkedemiyor.İşte böyle bir akşamda söylediği bir cümle ile tüm yaşananları, yaşanayacakları değiştirebiliyor. Bizim rızkımızı Allah verir,bazen kulları buna aracı kılar.Biz kimsenin köpeği değiliz, kimse bizim sahibimiz değil... Oynadığımız role durup bakmamız lazım, o rol bize ait değilse, oyunu bırakıp hak ettiğimizi düşündüğümüz rol için harekete geçmeliyiz.Boşanma kararını verdiğimde kenarda beş kuruşum yoktu,düzenli bir gelirim de.Bir Melek geldi beni o kuyudan çıkardı. Bu dünyada yapılan hiçbir şey karşılıksız kalmaz,ne ekersen onu biçersin.Karşılıksız, çıkarsız,sorgusuz iyilikler yapın, o iyilikler dönüp dolaşıp en ihtiyaç duyduğunuz anda sizi bulur.Çevrenize faydalı şeyler yapın ki çevrenizden fayda görün. Birilerine melek olun ki birileri de size melek olabilsin...
Hayata gelişimiz ve gidişimiz kaçınılmaz ancak arasını nasıl dolduracağımız bizim söz,düşünce, çaba ve davranışlarımızda gizli...Sen kendine inanırsan evren senin istediğini yapmaya hazır, yeter ki istediğin şey herkesin hayrına olsun.Sevgi ile olun.
1 yorum
Cepten mi bòyle hiç paragrafsız görünüyor yoksa öyle mi yazı? Bu haliyle okuması yorucu.
YanıtlaSilMesajınız için teşekkürler...