Bugün adadaki onlarca köşkten birinde geçen esrarengiz bir kadının hikayesini paylaşacağım.

Büyükada’da iki yıldır kaldığım bir otel var, tamamen aslına sadık kalınarak döşenmiş tarihi bir köşk. Müze gibi, seyret seyret doyamıyorsunuz. Hele ki benim gibi geçmişe özlem duyan, tarihi içinizde hisseden bir yapıya sahipseniz, her köşesine, her odasına bir hikaye yazabilirsiniz.

Bu yıl otelden ayrılırken resepsiyonda teşekkür ediyor, otelle ilgili övgülerimi iletiyordum ki, duvardaki kadın resmini gördüm. Bu otel adını bu kadından mı almış diye sorduğumda görevli hanım yeni başladığını tam olarak bilmediğini, bu tablonun köşkten çıktığını, kadının kocasının bu köşkü ona yaptırdığını ve 7 yıl boyunca köşkten dışarı çıkmadığının varsayıldığını, ama hikayesinin tamamını öğrenmeye çalışacağını bir dahaki geldiğimizde bize ileteceğini söyleyerek vedalaştık.

BENCE, o yıllarda çok fazla görülen bir kayıp çocuk, ya da eşinin ihaneti nedeniyle kadın depresyona girdi… Kocası da gönlünü almak, yüzünü güldürmek için ona bu köşkü hediye etti. İlk aklıma gelen senaryo bu, yolunuz düşerse ziyaret edin, bahçesinde bir kahve için, her katı ayrı güzel, gezin, eşyaları seyredin siz de içinizden o günleri hayal edin, kim bilir belki hikayenin aslını da öğrenir bize iletirsiniz J