DEPREM
Dünyadaki haksızlıklara, yaşamımızdaki olumsuzluklara sayıp
sövdüğüm zamanlarda gelen 5.7 lik sarsıntı beni de epeyce sarstı… Unuttuğumu
sandığım korkularım, endişelerim geri geldi.
Deprem olmuştu İstanbul’da, 9. katta şiddetli sallantının
fiziksel etkisi geçti ama ruhumda o duygu yerleşiverdi.
Deprem sonrası, aslında yaşamımı ne kadar sevdiğimi, beni
buraya bağlayacak ne çok şey olduğunu anladım. Sağlıklı ve özgürce sokaklarda yürüyebilmek,
güvenle ve sevgiyle evin kapısını açabilmek, yatarken huzurla yastığa kafanı
koyabilmek, sevdiklerinin sesini istediğinde duyabilmek daha da kıymetlendi
hatta önüne geçebilecek daha fazla mutluluk kalmadı benim için…
Çok ilginçtir ki telefonumu bozduğumun 8.gününde deprem oldu.
Kendi hatamdan dolayı kocaman bir rehber, 2000 küsur resim, whatsup grupları,
mesajlarım bitti, gitti, tamamen silindi. Bir devir kapanmıştı yine benim için,
çok üzülmüştüm, kendime küsmüştüm, hemen yeni bir telefon almadım. Eski bir
tuşlu telefon buldum evde, aç-kapa, alarm kur o kadar…
Sosyal medyadan, internetten uzak bir hayat. Eskiye dönüştü
benim için, depremin de bu döneme denk gelmesi, üstelik 5 ay önce taşındığım, 99 depremini yaşadığım eski semtimde tüm
bunları yaşamam tesadüf müydü, evren bana sinyal mi veriyordu - bilemedim?
Sosyal medyayı fazla kullandığımı söyleyenler, eleştirenler
olmuştur geçmişte… Hep dediğim gibi o benim albümümdü, kendim içindi tüm o
paylaştığım resimler, anılar. Ne kadar haklıymışım, şimdi bana yalnızca onlar
kaldı, iyi ki paylaşmışım, iyi ki saklanmışlar kutularında, şimdi istediğimde
onlara ulaşabileceğim. Gidenlere üzülmek yerine, kalanlarla teselli bulacağım.
Olacak tabii depremler, hem doğada, hem hayatımızda. Umarım
küçük küçük olurlar, fazla sarsmazlar, kalıcı hasar bırakmazlar…
0 yorum
Mesajınız için teşekkürler...