ALMANYA

 








ALMANYA #ALMANYA##BERLİN#DRESDEN#SEYAHAT#TATİL#GEZİ#KEŞİF#YENİYERLER#YENİKÜLTÜRLER#

YENİNSANLAR#

 

Kasım ayında, kızımın doğum gününde Berlin’e bir gezi planlamıştık. Tam olarak planladığımız gibi gitmedi her şey, aksilikler oldu, yine de gerçekleşti seyahatimiz.

İlk kez yurtdışına yalnız çıkıyordum, gergin ve kaygılıydım ama başardım. Herkese böyle bir deneyim tavsiye ederim. Sadece bir gün yalnız geçirdim, ertesi gün kızımla buluştuk. Uçaktan inip, metroya binip, otele ulaşmam, zorlandığım yerlerde kendime yeten İngilizcemle sorular sorarak otele yerleşmem benim için bir başarıydı. Berlin’in iyi bir semtinde, iyi bir oteldi. İlk 2 gün otel çevresindeki sokakları, müzeyi, parkı gezerek geçirdim.


Berlin’de 4 gün kaldık. Şahane bir şehir. Belki benim ruhuma uygun, her şey düzenli, kurallar çerçevesinde. Mimari bozulmamış, müzeleri gezmeseniz, klişelere girmeseniz bile, sokaklarda dolaşmak, o yapıları izlemek, yeni yerler keşfetmek harikaydı. Lezzetli yemekler yedik, harika kahveler içtik. Sonbaharın sonunun keyfini çıkardık.

Berlin’den trenle 2,5 saatlik yolculukla Dresden şehrine seyahat ettik. Dresden ilk günümüz otel çevresinde yürümek, market alışverişi yapmakla geçti. Ertesi gün keşfe çıktık. “Old city” muhteşemdi. Masal şehir gibiydi, gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı güzeldi. Çok güzel mekanlarda çok lezzetli yemekler yedik, kahve ve yöresel çöreklerinden tattık.




İki şehirde de büyük Noel Pazarları kurulmuştu. Orada yöresel yiyecekler, yöresel içecekler ve el yapımı ürünler satılıyordu. Yılbaşı öncesi ışıl ışıl geceler şehirlere ayrı güzellik katıyordu.  İki şehirde de ortak gözlemim; birden fazla lunaparkların olmasıydı. Eskiden İstanbul’da da çok vardı, hiç kalmadı.

Berlin’de müzeler adasını mutlaka görmelisiniz, çok yardımcı oluyorlar. Müzelerin içine girmeseniz bile, dıştan izlemek, nehir kenarında yürüyüş yapmak, bahçelerinde heykelleri izlemek bile insanı geçmişe götürüyor. Eğer tarih seviyorsanız Dresden de tam size göre bir şehir. Nehir kenarında yürüyüş yapıp, şatoları, klişeleri ziyaret edip, köprüden şehrin manzarasını izleyebilirsiniz.

Almanya’da ulaşım kolay. Çok alternatif var. Ben gitmeden önce ödevime çalışmıştım, elimde kağıtlarla dolaştım. Çok da gerek yokmuş, kaldığınız otelde de bu konuda yardımcı oluyorlar.

Hava soğuktu ama şansımıza rüzgar yoktu. Kalın giysiler götürmüştük, çok fazla üşümeden gezebildik. Hava saat 16.00 gibi kararmaya başlıyor. O saatte ebeveynler çocuklarını okuldan alıyorlar, köpeklerini geziye çıkarıyorlar.

Avrupa’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi sokakta hiç hayvan yok. Hepsi sahipli. Metrolarda bile sahiplerinin yanında çok saygı görüyorlar.

Türklerin yaşadığı bir semte kısa bir ziyaret yaptık. Herkes Türkçe konuşuyordu, her yerde Türk lokantaları vardı. Metro istasyonunun çevresi biraz pis ve kötü kokuyordu.

Berlin’e döndüğümüzde otel yanındaki büfe sahibi bile Türkçe konuştu bizimle, şaşırdıkJ

Berlin’de Türkiye’de olmayan ünlü Amerikan markalarının tadına baktık. Meksika lokantasında Dünya kupasını izledik. Dresden’de küçük hoş bir mekanda unutulmaz lezzette pizza yedik. Türkiye’den Berlin’e gitmiş ünlü dönerci ustasından Almanya’ya uyarlanmış döner yedik J

Gelirken sevdiklerimiz için noel çikolataları ve kurabiyeleri aldık.

Çok kısa bir özeti bu seyahatimizin, gerçekten çok beğendim. Umarım bir gün tekrar ziyaret etmek kısmet olur. Berlin’i yaşayabileceğim şehirler listesinin başına aldımJ



You Might Also Like

0 yorum

Mesajınız için teşekkürler...

Flickr Images

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı