DAYAN YÜREĞİM DAYAN




DAYAN YÜREĞİM DAYAN 




Geçenlerde dinledim bu şarkıyı, dinlerken de düşündüm, güfteci kim bilir neler yaşamış da böyle bir şarkı yapmış, acaba yazarken ruh hali nasılmış?? Belli ki, çok incinmiş bir duygunun sonucu ortaya çıkmış…
Ve yine düşündüm de aslında doğduğumuz andan itibaren dayanmaya programlanmışız. Önce dünyaya gelene kadarki sürece dayanmaya başlamakla ölçülüyor sabrımız, daha sonra emme, yakalama, yeme, dokunma, sevme, sevilme mücadeleleriyle başlıyor, son nefesimize kadar sürüyor.

BENCE iyisiyle, kötüsüyle hayat bize bir emanet. Emanete hıyanet etmeden, bahşedilen güzelliklerine ulaşabilmek için durmaksızın uğraşmak, direnmek, dayanmak zorundayız.

Ramazan ayı bu ay, Müslümanlarca en kutsal ay… Maneviyat yükseklere çıkmış, keyifli uzun Pazar kahvaltılarının yerini, “Hayırlı Ramazanlar” etiketleriyle mübarek iftar sofraları almış. Herkes birbirini gözlüyor, kim nerede, kiminle iftarını açıyor?? Seviyoruz seyretmeyi, seyredilmeyi J
Bitmiyor bahanelerimiz, şahane kutlamalarımız. Doğum günü, yılbaşı, sevgililer günü, kahvaltı, iftar, bayram, tatil derken oyalanıyoruz işte, belki de dayanabiliyoruz sıkıntılara böylelikle…
Bunu yazarken bir yannan “Dayan yüreğim dayan” nakarat kısmını mırıldanıyorum ve tüm kalbimle ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu kaos ortamında hepimize dayanma gücü, sabır, direnç diliyorum J

You Might Also Like

0 yorum

Mesajınız için teşekkürler...

Flickr Images

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı