VEFA









Son zamanlarda çok kişi hayıflanıyor “Vefa, İstanbul’da bir semt adı olarak kaldı sadece” diye… Gerçekten de başka bir dünya var anlayamadığım. Duyguların, binaların talanı var sınırsızca. Faydalandığın sürece minnet duyup yanında olan, alacak bir şeyi kalmayınca kaybolan, harcanan emeklere, yaşananlara kolayca bitti diyerek gidebilen, vakit kaybetmeden hayatın akışına göre değişim gösterebilen, saflarını değiştirebilenlerin hüküm sürdüğü, sözüm ona ayakta kaldığı bu dünyada küçücük bir semttir VEFA.

İstanbul’da, Fatih’e bağlı, dokusunu kaybetmemiş,  tarihi bir semt. Hiç AVM olmayan, cami ve kilisenin yan yana olduğu, dar sokakları, eski binalarıyla şehrimizin gerçek miraslarından BENCE. Şimdilerde tarihi binaların çoğu vakıf olarak kullanılıyor gördüğüm kadarıyla. Yıllardır ülkemize fayda getiren pek çok değerli kişiyi yetiştiren ismini bulunduğu semtten adını alan  Vefa Lisesi de burada. Önünden geçerken bu bahçe kim bilir nelere şahit olmuştur, aramızda olmayan ünlüler bu bahçede neler oynamış, neler konuşmuştur diye düşünmeden edemiyorsun.

Her kış tiyatro bahanesiyle bir, iki kere gidiyorum mutlaka. Hem sanat zevkimi gideriyorum, hem de nostaljik bir gezi yapıyorum. Tabii ki, TARİHİ VEFA BOZACISI’na uğramadan edemiyorum. Aynı markayı eve aldığında aynı tadı vermiyor, en boza sevmeyen arkadaşlarım bile orada içtikten sonra hayatına bozayı katıyor. Tavsiyem, bozacıya girmeden önce karşısındaki kuruyemişçiden leblebi alın, lezzete lezzet katın. İsterseniz yanınızda doldurulan şişelerden alın, sevdiklerinize de götürün. Şimdiden afiyet olsun J










You Might Also Like

0 yorum

Mesajınız için teşekkürler...

Flickr Images

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı